Giriş yap
Sosyal yer imi
Sosyal bookmarking sitesinde Www.aSkLa.NeT adresi saklayın ve paylaşın
Sosyal bookmarking sitesinde Www.aSkLa.NeT adresi saklayın ve paylaşın
Sosyal bookmarking sitesinde Www.aSkLa.NeT adresi saklayın ve paylaşın
En son konular
Istatistikler
Toplam 25 kayıtlı kullanıcımız varSon kaydolan kullanıcımız: sedatbuse
Kullanıcılarımız toplam 148 mesaj attılar bunda 127 konu
Kimler hatta?
Toplam 8 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 8 Misafir :: 1 Arama motorlarıYok
Sitede bugüne kadar en çok 126 kişi Çarş. Nis. 24, 2024 10:36 pm tarihinde online oldu.
Telnet Nedir ? Diyenler ...!
Ptsi Ekim 19, 2009 2:19 pm tarafından CALPS|Z_ADM|N
Telnet nedir?
Telnet, Internet ağı üzerindeki çok kullanıcılı bir makineye uzaktaki başka bir makineden bağlanmak için geliştirilen bir TCP/IP protokolü ve bu işi yapan programlara verilen genel isimdir. Bağlanılan makineye girebilmek (login) için orada bir kullanıcı isminizin (user name) ve bağlantının gerçekleşebilmesi için bir telnet erişim programınızın …
Telnet, Internet ağı üzerindeki çok kullanıcılı bir makineye uzaktaki başka bir makineden bağlanmak için geliştirilen bir TCP/IP protokolü ve bu işi yapan programlara verilen genel isimdir. Bağlanılan makineye girebilmek (login) için orada bir kullanıcı isminizin (user name) ve bağlantının gerçekleşebilmesi için bir telnet erişim programınızın …
Yorum: 0
Mayıs 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | ||
6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 |
13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 |
20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 |
27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
Anahtar-kelime
Hz.HARUN
1 sayfadaki 1 sayfası
Hz.HARUN
Hz. HARÛN (a.s)
Hz. Harûn (a.s) İsrailoğulları peygamber-lerinden Hz. Musa (a.s)'ın kardeşi. Hz. Yusuf'un vefatından sonra Mısır'da yaşayan İsrailoğulları ve diğer insanlar bir müddet onun gösterdiği yoldan yürüdüler; ancak daha sonra hakikatı unuttular. Bu arada Mısır'ın idaresi Kıbtîlerin eline geçti. Kıbtîler ise yıldızlara ve putlara tapıyorlardı.
Kıbtîler İsrailoğullarını hor görmeye başladılar. Onları ağır zor işlerde kullandılar.
İsrailoğulları çok kalabalık bir topluluk olup Hz. Yakub'un oğullarına nisbetle on iki kola ayrılıyordu. Onlar Kıbtîlerin zulmünden kurtulmak istiyorlardı. Dedelerinin ülkesi olan Kenân bölgesine gitmek için izin istemelerine rağmen onlara izin verilmemekteydi.
Her dönemde olduğu gibi o dönemin Firavun'u da zulmü temsil ediyor ve insanları eziyet altında inletiyordu.
İsrailoğullarının çoğalması Kıbtîleri ve onların hükümdarı Firavun'u endişelendiriyordu. Onlar İsrailoğullarının isyan ederek kendilerine zarar vermesinden korkuyorlardı.
Firavun bir gün kâhinlerini yanına topladı. Gelecekle ilgili onlardan bilgi istedi. Kâhinlerden birisi Firavun'a İsrailoğullarından bir çocuğun doğacağını ve saltanatına zarar vereceğini bildirdi. Firavun bunu duyar duymaz korktu ve tedbirler almaya başladı. Bunun için de İsrailoğullarının doğacak erkek çocuklarının tamamının öldürülmesini emretti.
Hz. Musa bu dönemde doğdu ve öldürülmesin diye bir sandığın içine bırakılarak nehre atıldı. Firavun'un sarayında büyüdü. Allah diledi ve Musa'yı Firavun'un kucağında büyüttü.
Harun Peygamber Hz. Musa'nın büyüğüdür. İsrailoğullarının erkek çocuklarının öldürülmeye başlanıldığı dönemden önce dünyaya gelmiştir.
Hz. Hârun (a.s.); Musa (a.s.)'dan daha uzun boylu daha etli daha beyaz tenli daha geniş sırtlı olup açık ve düzgün dilli yumuşak huylu idi. Alnında da bir ben vardı (Hâkim el-Müstedrek II 577).
Harun peygamberle ilgili Kur'ân-ı Kerîm'de pek fazla bilgi yoktur. Bir âyette Hz. Musa ile birlikte zikredilmektedir.
Medyen'den dönerken Hz. Musa'ya Peygamberlik verildi. Peygamberlikle şereflendi.
Yüce Allah Hz. Musa'ya emretti: "Firavun'a git çünkü o azdı" (Tâhâ 20/24).
Musa Peygamber "Rabbim beni yalanlamalarından korkuyorunı" (eş-Şuarâ 26/ 12) "Kalbim sıkılır dilim açılmaz olur. Onun için Harun'a da Peygamberlik ver" (eş-Şuarâ 26/l3)
"Bir de onların aleyhimde de bir kısas davaları var bu sebeple beni öldürmelerinden korkarım" (eş-Şuarâ 26/14) "Bana ailemden bir vezir ver. Biraderim Harun'u. Onunla arkamı kuvvellendir. Onu içimde ortak kıl. Ta ki seni çok çok tesbih edelim ve seni çok çok zikredelim. Şüphesiz sen bizi hakkıyla görensin" (Tâhâ 20/29-35) dedi.
Cenâb-ı Allah Musa'nın bu duasını kabul etti. "Ey Musa! İstediğin sana verildi" (Tâhâ 20/36) buyuruldu. Böylece Harun'a da peygamberlik verildi. "Firavun'a gidin biz âlemlerin Rabbinin Peygamberleriyiz bizimle beraber İsrailoğullarını gönder" deyin " (eş-Şuarâ 26/16-17) buyuruldu.
Hz. Mûsa ve Hârun (a.s.) "Ey Rabbim! Doğrusu biz Firavun'un bize karşı aşırı gitmesinden yahud taşkınlığını artırmasından endişe ediyoruz" diye Allahu Teâla'ya dua ettiler. Yüce Allah: "Korkmayınız! Çünkü ben sizinle beraberim. Ben (her şeyi) işitirim görürüm! Hemen gidiniz ve ona şöyle deyiniz. "Biz Rabbinin iki elçisiyiz artık İsrailoğullarını bizimle gönder. Onlara işkence etme! Biz sana Rabbinden hakiki bir âyet getirdik selam (ve selamet) doğruya tâbi olanlaradır. Bize şu hakikat vahy olundu ki: hiç şüphesiz azab yalanlayanların ve yüz çevirenlerin üzerinedir" (Tâhâ 20/45 48) buyurdu.
Bunun üzerine Hz. Musa ve Hârun geceleyin Firavun'un yanına gittiler. Kapıyı çaldılar. Firavun kapının açılmasından dehşete düştü. Hz. Musa ve Hârun Firavun'a kendilerinin Rabbûlâlemin olan Allah'ın elçileri olduklarını kendisini dine davet etmek için geldiklerini söylediler. Firavun "Ben sizin en yüce Rabbinizim " (en-Nâziât 79/24) diyerek onları reddetti.
Hz. Musa'ya vahyedildi. "Kullarımla geceleyin yola çık. Onlara denizde kuru bir yol aç. Size yetişmelerinden korkma" (Tâhâ 20/77) buyuruldu.
Bu iki peygamber İsrailoğullarını geceleyin yola çıkardılar. Bu durumdan haberdar olan Firavun ve askerleri onları izledi. Hz. Musa Hârun ve İsrailoğulları denizi geçerek kurtuldular. Firavun ve askerleri de denizde boğuldular.
İsrailoğulları Tih sahrasına geldiler. Rızık olarak kendilerine kudret helvası bıldırcın kuşu verildi (el-Bakara 2/57); onlar itirazlarını sürdürdüler.
"Biz bir çeşit yemeğe dayanamayız. Bizim için Rabbına dua et de bize toprağın bitirdiği sebzeden acurdan sarımsaktan mercimekten ve soğandan çıkarsın" (el-Bakara 2/61) dediler.
Musa peygamber onlara öğütler de bulundu. Tûr dağına çağırıldığında ağabeyi Harun'u kendi yerine vekil bıraktı.
İsrailoğulları Mısır'dan çıkarken altınlarını gümüşlerini de yanlarına almışlardı. Hz. Musa (a.s)'ın Tur'a gitmesiyle İsrailoğullarının münafıklarından Sâmiri bu altınları topladı ve bir kapta eriterek bir buzağı yaptı. Gönüllerinde yatan putçuluğu bir türlü tepeleyemeyen bu kavim buzağıya tapmaya başladı.
Hz. Hârun onlara öğütlerde bulundu. "Ey kavmim! Bununla imtihan edildiniz. Sizin gerçek Rabbiniz Rahman olan Allah'tır. Gelin bana uyun ve emrime itaat edin" (Tâhâ 20/90) buyurdu. İsrailoğulları Hz. Hârun'u dinlemediler. "Musa bize dönüp gelinceye kadar biz o buzağıya tapmaya devam edeceğiz" (Tâhâ 20/91) dediler.
Hz. Musa (a.s) Tûr Dağı'ndan döndüğünde kavminin buzağıya tapmakta olduğunu gördü. Buna çok üzüldü. Ağabeyine kızdı. "Ey Hârun! Onların saptıklarını gördüğün zaman hana uymaktan seni alıkoyan nedir? Emrime isyan mı ettin?" (Tâhâ 20/92-93) dedi. Hârun Peygamberin yakasına yapıştı.
Hârun Peygamber; Hz. Musa'ya İsrailoğullarının kendisini dinlemediğini anlattı. Musa peygamber öfkelendi ve Samiri'yi kovdu.
Allahu Teâla Musa (a.s)'ya Hârun (a.s)'u vefat ettireceğini onu dağa getirmesini bildirdi.
Musa (a.s) Hârun (a.s)'un elinden tutarak dağa çıktılar. Hârun (a.s)'un Şibr ve Şibbîr adındaki oğulları da yanlarındaydılar. Dağın üzerinde görülmemi:ş güzellikte bir ağaç yapılmış bir ev evin içinde bir sedir ve sedirin üstündeki yataktan misk gibi bir koku geliyordu. Hz. Musa ile birlikte Hârun yatağın üstüne yattılar. Allahu Teâla Hârun (a.s)'un ruhunu bu halde iken aldı sonra ağaç kayboldu ev ve sedir semâya yükseldi. Hz. Musa Hârun (a.s)'un cenaze namazını orada kılarak onu dağa defnetti. Yahudiler bu dağa Tûr-u Hârun adını vermişlerdir (Taberî Tarih I 223).
Hârun (a.s)'un Tih çölündeki bu dağda vefat ettiğinde yüz on yedi yüzyirmi veya yediyüzyirmiüç yaşında olduğu söylenir (Yâkubî Tarih I 41).
Hârun Peygamber uzun müddet yaşadı. Musa Peygamberle birlikte kavmine öğütlerde bulundu kavminin nankörlüklerine göğüs gerdi.
Zaman geldi; Rabbine kavuştu o da ölümü tattı.
Hz. Harûn (a.s) İsrailoğulları peygamber-lerinden Hz. Musa (a.s)'ın kardeşi. Hz. Yusuf'un vefatından sonra Mısır'da yaşayan İsrailoğulları ve diğer insanlar bir müddet onun gösterdiği yoldan yürüdüler; ancak daha sonra hakikatı unuttular. Bu arada Mısır'ın idaresi Kıbtîlerin eline geçti. Kıbtîler ise yıldızlara ve putlara tapıyorlardı.
Kıbtîler İsrailoğullarını hor görmeye başladılar. Onları ağır zor işlerde kullandılar.
İsrailoğulları çok kalabalık bir topluluk olup Hz. Yakub'un oğullarına nisbetle on iki kola ayrılıyordu. Onlar Kıbtîlerin zulmünden kurtulmak istiyorlardı. Dedelerinin ülkesi olan Kenân bölgesine gitmek için izin istemelerine rağmen onlara izin verilmemekteydi.
Her dönemde olduğu gibi o dönemin Firavun'u da zulmü temsil ediyor ve insanları eziyet altında inletiyordu.
İsrailoğullarının çoğalması Kıbtîleri ve onların hükümdarı Firavun'u endişelendiriyordu. Onlar İsrailoğullarının isyan ederek kendilerine zarar vermesinden korkuyorlardı.
Firavun bir gün kâhinlerini yanına topladı. Gelecekle ilgili onlardan bilgi istedi. Kâhinlerden birisi Firavun'a İsrailoğullarından bir çocuğun doğacağını ve saltanatına zarar vereceğini bildirdi. Firavun bunu duyar duymaz korktu ve tedbirler almaya başladı. Bunun için de İsrailoğullarının doğacak erkek çocuklarının tamamının öldürülmesini emretti.
Hz. Musa bu dönemde doğdu ve öldürülmesin diye bir sandığın içine bırakılarak nehre atıldı. Firavun'un sarayında büyüdü. Allah diledi ve Musa'yı Firavun'un kucağında büyüttü.
Harun Peygamber Hz. Musa'nın büyüğüdür. İsrailoğullarının erkek çocuklarının öldürülmeye başlanıldığı dönemden önce dünyaya gelmiştir.
Hz. Hârun (a.s.); Musa (a.s.)'dan daha uzun boylu daha etli daha beyaz tenli daha geniş sırtlı olup açık ve düzgün dilli yumuşak huylu idi. Alnında da bir ben vardı (Hâkim el-Müstedrek II 577).
Harun peygamberle ilgili Kur'ân-ı Kerîm'de pek fazla bilgi yoktur. Bir âyette Hz. Musa ile birlikte zikredilmektedir.
Medyen'den dönerken Hz. Musa'ya Peygamberlik verildi. Peygamberlikle şereflendi.
Yüce Allah Hz. Musa'ya emretti: "Firavun'a git çünkü o azdı" (Tâhâ 20/24).
Musa Peygamber "Rabbim beni yalanlamalarından korkuyorunı" (eş-Şuarâ 26/ 12) "Kalbim sıkılır dilim açılmaz olur. Onun için Harun'a da Peygamberlik ver" (eş-Şuarâ 26/l3)
"Bir de onların aleyhimde de bir kısas davaları var bu sebeple beni öldürmelerinden korkarım" (eş-Şuarâ 26/14) "Bana ailemden bir vezir ver. Biraderim Harun'u. Onunla arkamı kuvvellendir. Onu içimde ortak kıl. Ta ki seni çok çok tesbih edelim ve seni çok çok zikredelim. Şüphesiz sen bizi hakkıyla görensin" (Tâhâ 20/29-35) dedi.
Cenâb-ı Allah Musa'nın bu duasını kabul etti. "Ey Musa! İstediğin sana verildi" (Tâhâ 20/36) buyuruldu. Böylece Harun'a da peygamberlik verildi. "Firavun'a gidin biz âlemlerin Rabbinin Peygamberleriyiz bizimle beraber İsrailoğullarını gönder" deyin " (eş-Şuarâ 26/16-17) buyuruldu.
Hz. Mûsa ve Hârun (a.s.) "Ey Rabbim! Doğrusu biz Firavun'un bize karşı aşırı gitmesinden yahud taşkınlığını artırmasından endişe ediyoruz" diye Allahu Teâla'ya dua ettiler. Yüce Allah: "Korkmayınız! Çünkü ben sizinle beraberim. Ben (her şeyi) işitirim görürüm! Hemen gidiniz ve ona şöyle deyiniz. "Biz Rabbinin iki elçisiyiz artık İsrailoğullarını bizimle gönder. Onlara işkence etme! Biz sana Rabbinden hakiki bir âyet getirdik selam (ve selamet) doğruya tâbi olanlaradır. Bize şu hakikat vahy olundu ki: hiç şüphesiz azab yalanlayanların ve yüz çevirenlerin üzerinedir" (Tâhâ 20/45 48) buyurdu.
Bunun üzerine Hz. Musa ve Hârun geceleyin Firavun'un yanına gittiler. Kapıyı çaldılar. Firavun kapının açılmasından dehşete düştü. Hz. Musa ve Hârun Firavun'a kendilerinin Rabbûlâlemin olan Allah'ın elçileri olduklarını kendisini dine davet etmek için geldiklerini söylediler. Firavun "Ben sizin en yüce Rabbinizim " (en-Nâziât 79/24) diyerek onları reddetti.
Hz. Musa'ya vahyedildi. "Kullarımla geceleyin yola çık. Onlara denizde kuru bir yol aç. Size yetişmelerinden korkma" (Tâhâ 20/77) buyuruldu.
Bu iki peygamber İsrailoğullarını geceleyin yola çıkardılar. Bu durumdan haberdar olan Firavun ve askerleri onları izledi. Hz. Musa Hârun ve İsrailoğulları denizi geçerek kurtuldular. Firavun ve askerleri de denizde boğuldular.
İsrailoğulları Tih sahrasına geldiler. Rızık olarak kendilerine kudret helvası bıldırcın kuşu verildi (el-Bakara 2/57); onlar itirazlarını sürdürdüler.
"Biz bir çeşit yemeğe dayanamayız. Bizim için Rabbına dua et de bize toprağın bitirdiği sebzeden acurdan sarımsaktan mercimekten ve soğandan çıkarsın" (el-Bakara 2/61) dediler.
Musa peygamber onlara öğütler de bulundu. Tûr dağına çağırıldığında ağabeyi Harun'u kendi yerine vekil bıraktı.
İsrailoğulları Mısır'dan çıkarken altınlarını gümüşlerini de yanlarına almışlardı. Hz. Musa (a.s)'ın Tur'a gitmesiyle İsrailoğullarının münafıklarından Sâmiri bu altınları topladı ve bir kapta eriterek bir buzağı yaptı. Gönüllerinde yatan putçuluğu bir türlü tepeleyemeyen bu kavim buzağıya tapmaya başladı.
Hz. Hârun onlara öğütlerde bulundu. "Ey kavmim! Bununla imtihan edildiniz. Sizin gerçek Rabbiniz Rahman olan Allah'tır. Gelin bana uyun ve emrime itaat edin" (Tâhâ 20/90) buyurdu. İsrailoğulları Hz. Hârun'u dinlemediler. "Musa bize dönüp gelinceye kadar biz o buzağıya tapmaya devam edeceğiz" (Tâhâ 20/91) dediler.
Hz. Musa (a.s) Tûr Dağı'ndan döndüğünde kavminin buzağıya tapmakta olduğunu gördü. Buna çok üzüldü. Ağabeyine kızdı. "Ey Hârun! Onların saptıklarını gördüğün zaman hana uymaktan seni alıkoyan nedir? Emrime isyan mı ettin?" (Tâhâ 20/92-93) dedi. Hârun Peygamberin yakasına yapıştı.
Hârun Peygamber; Hz. Musa'ya İsrailoğullarının kendisini dinlemediğini anlattı. Musa peygamber öfkelendi ve Samiri'yi kovdu.
Allahu Teâla Musa (a.s)'ya Hârun (a.s)'u vefat ettireceğini onu dağa getirmesini bildirdi.
Musa (a.s) Hârun (a.s)'un elinden tutarak dağa çıktılar. Hârun (a.s)'un Şibr ve Şibbîr adındaki oğulları da yanlarındaydılar. Dağın üzerinde görülmemi:ş güzellikte bir ağaç yapılmış bir ev evin içinde bir sedir ve sedirin üstündeki yataktan misk gibi bir koku geliyordu. Hz. Musa ile birlikte Hârun yatağın üstüne yattılar. Allahu Teâla Hârun (a.s)'un ruhunu bu halde iken aldı sonra ağaç kayboldu ev ve sedir semâya yükseldi. Hz. Musa Hârun (a.s)'un cenaze namazını orada kılarak onu dağa defnetti. Yahudiler bu dağa Tûr-u Hârun adını vermişlerdir (Taberî Tarih I 223).
Hârun (a.s)'un Tih çölündeki bu dağda vefat ettiğinde yüz on yedi yüzyirmi veya yediyüzyirmiüç yaşında olduğu söylenir (Yâkubî Tarih I 41).
Hârun Peygamber uzun müddet yaşadı. Musa Peygamberle birlikte kavmine öğütlerde bulundu kavminin nankörlüklerine göğüs gerdi.
Zaman geldi; Rabbine kavuştu o da ölümü tattı.
CALPS|Z_ADM|N- Mesaj Sayısı : 81
Kayıt tarihi : 19/10/09
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
C.tesi Ocak 23, 2010 4:53 pm tarafından yaSemiN
» HayırLı OLsun Demek Isteyen Ler :PP
Perş. Ocak 14, 2010 1:17 am tarafından Red
» SeLamS..
Paz Ocak 03, 2010 12:51 pm tarafından bLuE
» Nasıl Avukat Olunur ??
Paz Ekim 25, 2009 12:41 pm tarafından CALPS|Z_ADM|N
» Hos geldiniz arkadaslarrrrrr
Perş. Ekim 22, 2009 11:57 pm tarafından bLuE
» SoHBeT uRasMa_Team
Çarş. Ekim 21, 2009 12:03 pm tarafından bLuE
» BAKIN !!!!!
Çarş. Ekim 21, 2009 11:44 am tarafından bLuE
» HADI GÜL !!!!!!
Çarş. Ekim 21, 2009 10:52 am tarafından bLuE
» GÜLELIM
Çarş. Ekim 21, 2009 10:45 am tarafından bLuE
» HADI BAKALIM !!!!!
Çarş. Ekim 21, 2009 10:14 am tarafından bLuE
» ayip sehrazat la....utan utan!!!!
Çarş. Ekim 21, 2009 9:40 am tarafından bLuE
» HTML kod arsivi
Çarş. Ekim 21, 2009 9:35 am tarafından bLuE
» KOMIK
Çarş. Ekim 21, 2009 2:17 am tarafından SerpiL
» Cangül & Neslihan
Salı Ekim 20, 2009 8:11 pm tarafından bLuE
» Sıcak Cok SıCak
Salı Ekim 20, 2009 5:55 pm tarafından bLuE
» MayMunlarin showu :))
Salı Ekim 20, 2009 5:16 pm tarafından bLuE
» KomiK Ya !!!!!
Salı Ekim 20, 2009 5:04 pm tarafından bLuE
» resim yükelme deneme
Salı Ekim 20, 2009 1:25 pm tarafından bLuE
» Amatörler bile websitesi yapacak...!
Salı Ekim 20, 2009 12:52 pm tarafından CALPS|Z_ADM|N
» free hosting veriyor ...'
Salı Ekim 20, 2009 12:49 pm tarafından CALPS|Z_ADM|N
» Ücretsiz Webhosting
Salı Ekim 20, 2009 12:49 pm tarafından CALPS|Z_ADM|N
» MsN Messenger!in Tarihçesi...!
Salı Ekim 20, 2009 12:42 pm tarafından CALPS|Z_ADM|N
» Yahoo, Microsoft'a karşı ittifak arayışında
Salı Ekim 20, 2009 12:38 pm tarafından CALPS|Z_ADM|N
» Google Hakkında Bilmedikleriniz
Salı Ekim 20, 2009 12:37 pm tarafından CALPS|Z_ADM|N
» burhan Altıntop 100 olsun :D
Salı Ekim 20, 2009 12:27 pm tarafından mehmet1812
» Tanl$ma FasLl =)
Salı Ekim 20, 2009 11:56 am tarafından RostOne
» Denenmiş ve onaylanmış seks tavsiyeleri
Salı Ekim 20, 2009 3:05 am tarafından SerpiL
» Eşimi Seyrederken Hissettiklerim
Ptsi Ekim 19, 2009 7:08 pm tarafından HipNoz
» Erkeklere Acı Vermekten Hoşlanırım
Ptsi Ekim 19, 2009 7:06 pm tarafından HipNoz
» Kocamı Aldatıyorum
Ptsi Ekim 19, 2009 7:02 pm tarafından HipNoz
» Yengem ile Seks Maceramız
Ptsi Ekim 19, 2009 7:00 pm tarafından HipNoz
» Evli Çiftler ile Grup Seks
Ptsi Ekim 19, 2009 6:58 pm tarafından HipNoz
» SexHikayeleri
Ptsi Ekim 19, 2009 6:55 pm tarafından HipNoz
» 100 tane CSS Web site Templates Bedava indir
Ptsi Ekim 19, 2009 4:20 pm tarafından CALPS|Z_ADM|N
» PHP ziyaretçi defteri yap ..
Ptsi Ekim 19, 2009 4:12 pm tarafından CALPS|Z_ADM|N
» PHP derleri tıkla izle
Ptsi Ekim 19, 2009 4:04 pm tarafından CALPS|Z_ADM|N
» Dönem ödevi kapakları
Ptsi Ekim 19, 2009 4:00 pm tarafından CALPS|Z_ADM|N
» Hijyenin Önemi
Ptsi Ekim 19, 2009 3:55 pm tarafından CALPS|Z_ADM|N
» Sağlıklı Yaşam Önerleri ...!!!
Ptsi Ekim 19, 2009 3:54 pm tarafından CALPS|Z_ADM|N
» Altın yüzük
Ptsi Ekim 19, 2009 3:53 pm tarafından CALPS|Z_ADM|N
» Erkağin Zinet Eşyası Takmasının Hükmü
Ptsi Ekim 19, 2009 3:52 pm tarafından CALPS|Z_ADM|N
» Kravatın Hükmü
Ptsi Ekim 19, 2009 3:52 pm tarafından CALPS|Z_ADM|N
» Esmaul Husna Anlamları
Ptsi Ekim 19, 2009 3:48 pm tarafından CALPS|Z_ADM|N
» ALLH IN İSİMLERİ Esmaul Husna
Ptsi Ekim 19, 2009 3:46 pm tarafından CALPS|Z_ADM|N
» DUALARIN OKUNUŞLARI
Ptsi Ekim 19, 2009 3:42 pm tarafından CALPS|Z_ADM|N
» 40 HADİS
Ptsi Ekim 19, 2009 3:29 pm tarafından CALPS|Z_ADM|N
» 2009 Özel Gün ve Geceler
Ptsi Ekim 19, 2009 3:27 pm tarafından CALPS|Z_ADM|N
» Hz.ZÜLKİF
Ptsi Ekim 19, 2009 3:25 pm tarafından CALPS|Z_ADM|N
» Hz.ELYASE
Ptsi Ekim 19, 2009 3:24 pm tarafından CALPS|Z_ADM|N
» Hz.İLYAS
Ptsi Ekim 19, 2009 3:24 pm tarafından CALPS|Z_ADM|N